DNA Virüsleri DNA virüsleri, isimlerinde belirtildiği gibi yapılarında DNA bulunduran virüslerdir. Bu virüsler sadece insanlarda değil, DNA sarmalı bulunan her hayvanda gelişip yaşayabilir. DNA virüsleri, RNA virüsleriyle kesinlikle bir arada bulunmazlar. Bütün virüsler, kapsid adı verilen protein yapılarını kendilerine göre kodlarlar. DNA virüslerini beş ana başlık altında toplayabiliriz:
Parvovirüs Parvovirüs, yanaklarda oluşan tahriş edici özelliği nedeniyle 'Tokatlanmış Yanak Sendromu' olarak da bilinir. Genelde damlacık yoluyla bulaşabilse de, fetüs henüz anne karnında iken vertikal olarak bulaşabilen çok bulaşıcı bir DNA virüsüdür. Ancak ciltte döküntü başladığı zaman artık bulaşıcı değildir. Papovavirüs Papovavirüs, birçok hayvan ve insanda kolayca bulaşabilen ve kısa sürede siğillere yol açabilen çift iplikli DNA bulunan bir virüstür. Adenovirüs Adenovirüsler, özellikle çocukluk döneminde insanlarda göz, sindirim yolları ve solunum yollarına verdiği tahribatla bilinir. Herpesvirüs Herpesvirüs, halk arasında 'uçuk' olarak isimlendirilen lezyonlarla bilinen bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Bu lezyonlar genellikle mukoza ve derinin birleşim yerlerine bulaşır ve üremeye devam ederler. Poksvirüs Poksvirüsler, halk arasında 'çiçek hastalığı' olarak da bilinir. Poksvirüsler, her yaşta insana kolayca bulaşabilen ve ciltte irili ufaklı kabarcıklar şeklinde tahrip ederek iz bırakan bir virüstür. Çocuklarda daha sık görülür. Poksvirüsler, variola ve major olarak ikiye ayrılır; major şekli daha yüksek ölüm oranına sahiptir. DNA Virüslerinden Korunma Yolları DNA virüslerinden korunmanın temel yolları arasında aşıların düzenli olarak yapılması gelir. Virüsler, okul, iş, kafe gibi ortamlarda insandan insana çok kolay bir şekilde geçmektedir. Virüslerden korunmak için ellerin sık sık yıkanması ve temiz tutulması önemlidir. Ayrıca, sigara içilen ortamlardan kaçınılmalı ve solunum yolu hastalıkları riskini artıracak faktörlerden uzak durulmalıdır. Öksürme, tokalaşma gibi durumlarda dikkatli olunmalı ve hastalığa bulaşmış kişilerden mesafeli durulmalıdır. Çevre ve iklim koşulları da virüslerin yayılmasında etkili olabilir. Mevsimsel değişikliklere bağlı olarak ani sıcaklık değişikliklerinde vücudun nemli, toz ve topraklı alanlarda üst solunum yollarının koruyucu sıvısı azalabilir. Bu virüsler solunum yollarından bronşlara kolayca ilerleyebilir ve akut bronşit hızla gelişebilir. Akut bronşit genelde tehlikeli olarak görülmez ve virüse bulaşmış kişiler en geç üç hafta içinde iyileşebilir. Ancak, solunum yollarına girdikten sonra bıraktığı doku kaybı önemlidir. |