Herpes Simplex Virüsü (HSV), Herpesviridae familyasından olup, çoğu insanda görülen uçukların ana sebebi olan bir virüstür. Çok eski tarihlerden bu yana, insanlarda sıklıkla görülen herpes simplex virüsü; sinir hücrelerine yerleşen bir virüstür. Ülkemizde her yıl 7 milyondan fazla kişinin bu uçuk virüsüne maruz kaldığı araştırmalarla ortaya çıkmıştır. Genetik materyalinin DNA'dan meydana geldiği bilinen Herpes Simplex virüsü, bulaşıcı özelliği bulunan bir virüstür.

Başağız ve burun çevresinde olmak üzere, kalça ve cinsel bölge gibi derinin herhangi bir yerinde oluşabilir. Ortaya çıktığı yerde su kabarcıkları ve yaralara neden olan Herpes simplex virüsü; hafif komplikasyonsuz bir cilt rahatsızlığıdır. Tedavisi mümkün olan bu virüs özellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığı dönemlerde ortaya çıkar. Vücuda giren Herpes simplex virüsü, ilk enfeksiyonunu meydana getirdikten sonra o alana en yakın sinir hücrelerine yerleşip orada kalır.

Daha çok ağız ve burun bölgesinde görülen Herpes simplex virüsü; enfekte olduğu kişiden başka bir kişiye yakın temasla bulaşmaktadır. Örneğin; bu virüsü taşıyan kişinin kaşık, çatal, bardak, havlu gibi kişisel araçlarını kullanmak veya o kişi ile cinsel ilişki ve öpüşme gibi yakınlaşmakla, Herpes Simplex virüsünün vücudunuza girmesine olanak sağlamış olursunuz. Kuluçka süresi 3 ile 12 gün arasında değişmekte olan bu uçuk virüsü; stres, adet dönemi, grip, yorgunluk, cilt kuruluğu ve diyet gibi lokal direncin azaldığı zamanlarda daha sık rastlanır.

Herpes simplex virüsü; HSV-1 ve HSV-2 olmak üzere iki alt tipte görülür. HSV-1 dudak, ağız ve burun çevresinde, HSV-2 ise genellikle genital bölgede görülen Herpes enfeksiyonlarıdır.

Herpes simplex virüsünün ilk enfeksiyonu çoğunlukla, çocukluk ve gençlik döneminde rastlanır. Yüz bölgesinde meydana gelmesi durumunda, içi su dolu minik kabarcıklar halinde kendini göstermeye başlar. Kabarcıklar bir süre sonra patlayıp yaralara dönüşür. Dudak ve ağız bölgesinde görülen Herpes Simplex virüsleri kendini tekrar edebilir. Daha önce girdiği bölgede tekrar meydana gelmesi, enfeksiyonun sık rastlandığı şeklidir. Cilt yüzeyinde yanma ve batma hissinin olması, kaşıntı ve kızarıklık virüsün en belirgin özelliğidir.

Yüksek ateş, boğaz ağrısı, yutkunmada zorluk, halsizlik, ağız içinde beyaz-sarı renkte ağrılı aft benzeri yaraların ortaya çıkması Herpes simplex virüsünün belirtileri arasındadır. Bu önemli belirtiler daha çok çocuklarda yaşanır. Ayrıca genital bölgede görülen HSV-2 virüsü de aynı belirtileri vermenin yanında, kas ağrıları ve kasık lenf bezlerinde şişmeye de neden olabilmektedir.

Fiziksel muayene ile test gerekmeksizin tanısı konulabilen Herpes simplex virüsü, tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden iyileşme gösterebilir. Uzun süren enfeksiyonlarda, 4-5 saat arayla antiviral özellikli kremler lokal olarak sürülür ve uçuğun daha az zamanda geçmesi sağlanır. Ayrıca dudak koruyucu kremler kullanılması, uçuk virüsünün neden olduğu ağrıyı rahatlamada etkili olacaktır. Şiddetli olan ve çok sık tekrarlanan Herpes simplex virüsleri için ağızdan ilaç alınması gerekebilir.

Genital HSV'de genellikle kabarcık ya da yaralar oluşmadığı için teşhis koyulması zor olabilir. Bu nedenle çoğu kişi, vücutta herhangi bir lezyona rastlamadığından; Herpes Simplex virüsü taşıdığı halde, bu rahatsızlıktan habersizdir. Nadiren de olsa genital HSV-2 için kan tahlili istenebilir. Yine lokal veya oral ilaçlar ile tedavisi yapılabilir.

Herpes Simplex virüsünden korunmak için aşağıdaki yöntemler etkili olabilir:

Herpes Simplex virüsü, doğru yöntemlerle yönetildiğinde yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemeyecek bir enfeksiyondur. Ancak belirtiler ve enfeksiyon şiddetinde artış görüldüğünde, bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.